BİZ BİZE

Dizilerde, filmlerde, bazen de kliplerde görüp de, mutlaka gitmeliyim dediğiniz ama bir türlü gidemediğiniz bir yeri, Halfeti'yi anlatacağız, 

4 bin yıllık tarihi, Karagülü, çizgili sırtlanı, incir kavurması, Şabut balığıyla, keşfedilmeyi bekleyen bir küçük dünya burası. Kimliğini ve özgünlüğünü kaybetmemiş kentlere, yavaş şehir anlamına gelen Cittaslow unvanı verilir, Halfeti de Güneydoğu’da bu unvanı alan ilk şehir. 

 

NASIL GİDİLİR?

 

Halfeti Urfa ya bağlı olsa da Gaziantep şehrine daha yakın. Eğer Antep’ten Halfeti’ye gidecekseniz, en akılcı yöntem araç kiralamak, araba kullanmak sizi korkutmasın çünkü bölgenin gayet düzgün yolları var ve ulaşmanız yaklaşık 1 saat 10 dk. sürüyor. Halfeti günümüzde Eski ve yeni Halfeti olarak 2 ye ayrılmış durumda.  Yolda önce Yeni Halfeti’nin içinden geçiyorsunuz ki burası pek ilgi çekici değil. Hiç bir çekiciliği olmayan Yeni Halfeti’den az sonra eski Halfeti ile mükemmel Fırat manzarası eşliğinde karşılaşıyorsunuz .

 

NERELERE GİDİLİR?

 

Birecik Barajı'nın yapılması ile sular altında kalan eski Halfeti'de tekne turu ile Rum Kale, Savaşan Köyü ve civarına yapılacak tekne ile Fırat’ta gezi yapmanızı öneriyoruz. Tur boyunca  Rumkale’yi, mağara evleri, Yavuzeli kıyısını ve Savaşan Köyü’nü görebiliyorsunuz. Tekne gezisinin bir bölümünde Rumkale'ye yanaşılıyor ve isteyenler inip gezebiliyor. Hz. İsa'nın havarilerinden Jhonnes'in, Roma döneminde Rumkale'de kayadan oyma bir odada İncil'in nüshalarını yazdığı rivayet ediliyor. Diğer bir durağınız ise tamamı sular altında kalmış olan Savaşan Köyü. Köyde Fırat'ın suları evleri, camileri, tarlaları ve tarihi derin sularına gömmüş.

 

ÖNERİLER

 

 Etrafta birçok yemek yiyebileceğiniz ve dinlenebileceğiniz yer seçeneği var. Savaşan Köyü'nde batık caminin yanındaki çay ocağına özel tekne ile gidince burada çay molası verip çay içmek mümkün. Et de balık da seçenekler arasında, eğer yöreye özgü Şabut balığı yiyecekseniz, Fırat kenarında restoranlar mevcut. Yok, Halfeti’ye kadar gelmişken kebap yemeden dönmem derseniz de, burada yetişen patlıcanlar ile yapılmış patlıcan kebabını denemelisiniz. Patlıcan kebabın içindeki et çok kuvvetli olmadığından mutlaka yanına kıyma çektirin. Kıyma burada patlıcanların arasındaki ete göre çok daha lezzetli.

Yanınızda bir hatıra ile dönmek isteyebilir ve Halfeti’ye has yetişen, bahar aylarında siyah renk açan Karagül de en güzel seçenek olarak görünebilir fakat hatırlatmakta fayda var. Satıcılar size fidelerinin her iklimde yaşadığını söylerlerse inanmayın, ne yazık ki her iklime uyum sağlaması mümkün olan bir gül değil. Özellikle gözünüz Güneydoğu sıcağından korkuyorsa, Bahar en güzel dönemidir.